10 Kasım 1938 günü ebedi âleme uğurladığımız Cumhuriyetimizin banisi, bağımsızlığımızın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü , ölümünün 82. yıl dönümünde Türk milleti olarak bir kez daha minnetle yad etmekteyiz.
Mustafa Kemal Atatürk , Türk devletinin ulaşması gerektiği hedefi, 20. yüzyılın başlarında ferasetiyle görüp :’’Hayatta en hakiki mürşit,ilimdir.’’ vecizesiyle bunun ancak ilim ve irfan ile olacağını vurgulamıştır.Batı uygarlığının biliminden, teknolojisinden yararlanarak, bunları özümseyerek çağdaş uygarlık düzeyine çıkıp, bu düzeyi de aşmayı milletinin önüne amaç olarak koymuştur. Bu ülküyü de daha somut olarak “Büyük davamız, en medeni en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir.” şeklinde ifade etmiş ve refah toplumu olmayı hedef göstermiştir.
Medeniyet yolunda ilerlediğimiz 21. yy’da ileriyi görebilen ve daha ileriye gitmeyi amaçlayan, yeni nesiller yetiştirmek, Mustafa Kemal gibi düşünebilmenin ilk adımıdır. Bu adımı atarken, yeni neslin geçmişini iyi bilmesi ve özümsemesi,adeta kökü mazide olan bir ati hassasiyetiyle gayret etmesi gerekmektedir. Bunun içindir ki her fert üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olmalıdır.
Ne mutlu ki bugün onun fikir, öngörü ve eserlerinden aldığımız ilham ile Türkiye'mizi dünya durdukça barış, huzur ve refah içerisinde yaşatmak ve yüceltmek için’’Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.’’şiarıyla hareket ederek engel tanımaksızın yolumuza devam etmekteyiz. Yakın zaman içerisinde Ülkemizin hemen her alanda büyük gelişimler ve dönüşümler yaşamakta olması, bölgemizde ve dünyada her geçen gün artan saygınlığımız, muasır medeniyet istikametinde milletçe attığımız dev adımlar bunun bariz göstergeleridir.
İnanıyorum ki Cumhuriyetimizin 100. yaş gününü kutlayacağımız 2023 yılına kadar adımlarımız daha da hızlanacak, Ülkemiz daha da büyüyecek ve geleceğin güçlü Türkiye'si mazlum milletlere umut, akan kan ve gözyaşlarını dindiren bir şefkat eli olacaktır.